21 Ekim 2010 Perşembe

  
  İyi bir hikaye anlatmak istiyorum bugün. Nereden başlamalıyım henüz bilmiyorm. Kutsal kitaplardan alıntılarla mı girmeliyim, retorik sanatçılarından söylevler mi sunmalıyım, biraz goethe, biraz sartre,  biraz dante ye göndermeler mi yapmalıyım? Bunları anlatırken Dire Straits plağım binlerce kere dönse mi bilemedim.

  Zeka seviyem neredeyse bir bezelyenin ağırlığı kadarken aşık olmuştum ilk kez. Balkonda onun geçmesini beklemek benim mabedimdi. Karnede 7 zayıf, birden 10 kilo vermeceler, akrostij şiirler, akne krizi ve ergen çirkinliğiyle geçen gençlik yıllarım Parmağımda hala dev büyüklüğünde tek taşın eksikliğini hissettiğim 30 larımda annemim koca İstanbul'da birini bulamadın mı sorusunun 9. senesine girmiş bulunuyorum. Elinden tuttuğum yada uzaktan sevdiklerimin hepsi benden sonra kendilerine en iyilerini ve en doğru olan kişiyi buldularsa artık görevimin ne olduğunun bilincine varma zamanı gelmiştir diye düşümüyorum. Buyurunuz, sizindir hepsi.

  İyi bir hikaye anlatmak istiyorsan sevgili küçük garson kız, kısa ve net olanı seçeceksin;
Ben bugün elmalı ve tarçınlı turtayım, hem de mutfak penceresinin önünde soğumaya bırakılandan…



22 Temmuz 2010 Perşembe


   Adam gibi sarılmadan, öpüşmeden geçen gecenin ardından yerden topladığım kıyafetlerimi bir hışımla giyerken ardımdan 'bu ne acele' diye seslenmenin cevabını içimdeki kontrolsüzce içtiğim içkiler verecek birazdan sana ben değil..Sevgili hayal kırıklıklarım tekmele beni tüm gece boyunca, burnuma suratıma doğru vur lütfen..Gecenin bir yarısı çağırdığım taksiyle eve dönerken karar veriyorum, nice sarhoş kafayla verilen kararların yanına eklenmek suretiyle..Geçirdiğim bok gibi günleri, başarısız iş hayatımı ve karşılaştığım işe yaramaz insanları unutmanın başka bir yolunu bulmalıyım..Ayılmak için içilen soğuk iki biranın ardından camın önünde devasal piposunu tüttüren Freud bana bakıp başını bir sağa bir sola savuruyor. Öylece orada durup bana sarkastik hareketler yapamazsın Freudcuğum ve hemen siktir git evimden. Hiçbir sorunun cevabını vermeden, kira da ödemeden canının istediği zaman evime girip kalamazsın...Kafamı ne kadardır soğuk suyun altında tutuyorum farkında değilim.

  Neden tatil yapmak için çalıştığım yerde bir yılı doldurmalıyım? Neden dondurmayı yalamak suretiyle yiyemiyorum? Neden oral seks algısı dondurma ve muz üzerinde damping yapmış durumda? Neden Sezen Aksu şarkı söylerken ben hiçbir şey anlamıyorum? Neden konserlere ben para verip bilet alırken parası olanlar davetiyeyle giriyor? Neden tüm komedyenler komik değil ve homofobik oluyor?..Neden??

  Çinili havuzlara atlamak, ayaklarımı kuma sokmak istiyorum, dubalara kadar geri geri yüzmek ve en sevdiğim şarkıyı bağıra bağıra söylemek istiyorum..