22 Temmuz 2010 Perşembe


   Adam gibi sarılmadan, öpüşmeden geçen gecenin ardından yerden topladığım kıyafetlerimi bir hışımla giyerken ardımdan 'bu ne acele' diye seslenmenin cevabını içimdeki kontrolsüzce içtiğim içkiler verecek birazdan sana ben değil..Sevgili hayal kırıklıklarım tekmele beni tüm gece boyunca, burnuma suratıma doğru vur lütfen..Gecenin bir yarısı çağırdığım taksiyle eve dönerken karar veriyorum, nice sarhoş kafayla verilen kararların yanına eklenmek suretiyle..Geçirdiğim bok gibi günleri, başarısız iş hayatımı ve karşılaştığım işe yaramaz insanları unutmanın başka bir yolunu bulmalıyım..Ayılmak için içilen soğuk iki biranın ardından camın önünde devasal piposunu tüttüren Freud bana bakıp başını bir sağa bir sola savuruyor. Öylece orada durup bana sarkastik hareketler yapamazsın Freudcuğum ve hemen siktir git evimden. Hiçbir sorunun cevabını vermeden, kira da ödemeden canının istediği zaman evime girip kalamazsın...Kafamı ne kadardır soğuk suyun altında tutuyorum farkında değilim.

  Neden tatil yapmak için çalıştığım yerde bir yılı doldurmalıyım? Neden dondurmayı yalamak suretiyle yiyemiyorum? Neden oral seks algısı dondurma ve muz üzerinde damping yapmış durumda? Neden Sezen Aksu şarkı söylerken ben hiçbir şey anlamıyorum? Neden konserlere ben para verip bilet alırken parası olanlar davetiyeyle giriyor? Neden tüm komedyenler komik değil ve homofobik oluyor?..Neden??

  Çinili havuzlara atlamak, ayaklarımı kuma sokmak istiyorum, dubalara kadar geri geri yüzmek ve en sevdiğim şarkıyı bağıra bağıra söylemek istiyorum..