19 Şubat 2011 Cumartesi

  100 gr un, 40 gr şeker, yarım paket kabartma tozu, yarım paket vanilya, 1 yumurta, 100 gr süt, 40 gr kaymak ve üzerine alabildiğince akçaağaç şurubu..Pancake..

  Ayşegül yıllardır aynı model topuz saçları ve harika pancakeleriyle tanınır. Devrik bir prenses sanır kendini. narin, kırılgan, hassas ve incedir. Beden olarak da incedir. Uzun ince bacakları, toplu iğne kadar küçük memeleri, kocaman gözleri olan biridir. Mutfağının raflarında elleriyle yaptığı taze meyvelerden reçeller vardır. Kavanozların kapaklarını renkli kumaşlarla kaplar. Ayva reçeli, vişne marmeladı en favorilerindendir. Sabahlığı ve havlu terlikleriyle balkonunda öylece saatlerce oturur. Kahvesinİ sade sever ve küçük Hemingway stili defterine notlar alır. Ayrıntılar onun için çok önemlidir. Rüzgarı izler, rüzgarı dinler, yağmurda yürür, yaprakları seyreder, fotoğraflarını çekip defterine yapıştırır ve onlar hakkında yazılar yazar. Bazen içlenir Ayşegül, ağlar. Sonra sesli bir kahkaha patlatır ve bol çilekli bir dilim pancake daha yer. Ayaklarını uzatır, sırtını yaslar, yalnızlığını özgürlüğüyle karıştırdığı için kendini mutlu sanır. Ama nostaljiler, anılar, tatlı küçük tesadüfler peşini bırakmaz. Hayatında bir kez aşık olmuştur Ayşegül. Bir daha olamayacağını sandığı için onu bırakıp gidenlerin yada onun bıraktıklarının ardından çok üzülmez. Hemen toparlanır, fotoğrafları kaldırır ve o kişi hiç olmamış gibi yaşamaya devam eder. Evinin duvarlarında yüzleri olmayan siyah beyaz fotoğraflar vardır. Rivayete göredir ki bu kişiler Ayşegül'ün hayatına giren ama hayatında olmayan insanların bedenidir. Ayşegül yüzleri hatırlamanın korkunç bir tecrübe olduğunu düşündüğü için sureti olmayan fotoğraflara bakmayı tercih etmiştir. Tuhaf alışkanlıkları vardır Ayşegül'ün. Kapı kollarını çıplak elle açamaz mesela, dişlerini fırçalarken içinden 100'e kadar sayar, gözleri açık öpüşür, yemeğin tadına bakmadan tuz dökenlerle asla arkadaş olamaz, heyecanlanınca hıçkırır, utanınca burnu terler.
  Bir cumartesi günü Ayşegül film arşivinden Ed Wood filmi izler ve ağlar. Bu kadar kötü bir film daha önce izlememiştir ve küçük evindeki sevimli hayatı Ed Wood filmleri kadar berbat ve kötüdür. Ama olsundur, şimdiye kadar kimse onun gibi böylesine iyi pancake yapamamıştır.