skip to main |
skip to sidebar
Hangi yüzyıla aitti acaba kurbanın sürekli `ben´ olduğuna ikna eden olay? En başı neresiydi? Trafik durduğunda ilk arabayı hayal ederim hep.
Sorumlusu o mu yoksa sadece orada olmanın şansızlığı mı? Nereden geliyordu bu
suçluluk duygusu, nereden geliyordu hatanın kendinde olduğuna ikna olunan o hisse sarıp sarmalanma dürtüsü? En başı neresiydi? Daha mı kolaydı sorgulamaya
gerek kalmadan ikna olmak, önüne bakmak? Devam etmek için yaratılmış mükemmel
bir yol muydu?
Hangi yüzyıla aitti acaba? Yine kendi bilinmezliğime ve
başarısızlıklarıma övgü dolu methiyeler sıraladığım, içim kadar soğuk bu kış
gününde sadece kendimle mi kalmaktı derdim? Mesleğiniz ne diye sorulduğunda ´baltalamak´
demeliyim belkide. Olay mahalini hızlıca terk etmek, terkedemediğini
anladığında sabote etmek..Mesleğim bu..Kaybımın resmi verisi bu..Kazancımın
esamesinin bile okunmadığının açık ara belli olduğu bu durumun verdiği hazzı
anlatmaya çalışsam neden aranılan ´kurbanın´ sürekli ben olduğu sonucuna varmamı sağlar mıyız?
Anın kalıntılarıyla yaşıyorum diye özür dilemeyeceğim. Dinlediğim her
şarkının, izlediğim her filmin nefes alışını duyuyorum diye kulaklarımı tıkamayacağım.
Anlayışım, kurgularım sadece kendime yetecek kadar var, paylaşmayacağım. Makro
ölçekli güzellikleri görmemek için gözlerimi açmayacağım. Sırf zayiat olsun
diye uydurduğum hikayelerimi anlatıp inanmaktan vazgeçmeyeceğim. Kusura dayalı
teşhisler koyabilirim kendime, şartlar davranışlarımı etkileyebilir zaman zaman,
izbe bulabilirim bilinçaltımı, kollektif kaygıdan nefret edebilirim.
Kontrolümün dışında beni sarmalayan her histen kurtulmak için baltalayabilirim
tüm yaşadıklarımı. Nedir istediğim? Boş arazide yetmişlerden kalma koyu yeşil
kadife koltukta oturup ince porselenden kahve içip geleni geçeni izlemek mi
sadece? Belkide yalan söylüyorum kendime, harika bir oyuncuyumdur kim
bilir..Kendi sesimi yönlendirip zihnimde tekinsiz yaralar açıyorumdur, yaratılıştan amatörümdür. İptidai mesuliyetleri hayatımın merkezine koyup darma
duman olmasını seyretmekten hoşlanıyorumdur.
Hangi yüzyıla aitti acaba doğal tahrip etme arzusunun genetik kodlarıma
işlendiği zaman? Yüzeyin altındayım, kadife koltuktayım, ziyan olmuş fırsatlarımla
Dante´nin araf tasvirindeyim, kendi kurduğum yaşam alanındayım.