Hikayelerin hep giriş cümlelerini sevmişimdir..Az sonra anlatılacak hikaye ağızda hoş ve merak uyandıran başlangıç yemeği hissi verecek gibidir sanki, üzerimize bırakacağı duygusal bilançodan habersiz içine sürüklenmeye onay verdiğimiz yada reddettiğimiz kişisel bir andır...
"Başka anılara yer kalmayacak şekilde doldurmuştu hayatımı"...Böyle mi başlasam cümleme diye düşündüm?
"Kapladığı hacminin altında ezildiğim için nefes alacak alanım yoktu" diye devam etsem mesela?
"Vahşi, biricik ve değerli hayatında yerim hiç olmadı"
"Yaydığı gerilim sayesinde benimle dünya arasında duruyordu"
"Temelsiz kurgular kurmamı sağladığı için kaçınılmaz olarak kendimi zayıf hissediyordum"...Sözlerimin tesiri olur muydu ki?
"Aç bir hayalet gibi dolanmamı sağladığı için istikametimin yönünü değiştirsem bile merhametsizce aynı yönde kendimi buluyordum"...Bu cümleler vasatlığıma mı işaret ediyordu yoksa etkileyici bir başlangıç mı yapıyordum hikayemi aktarmak konusunda, karar veremiyordum..
"Başka anılara yer kalmayacak şekilde doldurmuştu hayatımı"...Böyle mi başlasam cümleme diye düşündüm?
"Kapladığı hacminin altında ezildiğim için nefes alacak alanım yoktu" diye devam etsem mesela?
"Vahşi, biricik ve değerli hayatında yerim hiç olmadı"
"Yaydığı gerilim sayesinde benimle dünya arasında duruyordu"
"Temelsiz kurgular kurmamı sağladığı için kaçınılmaz olarak kendimi zayıf hissediyordum"...Sözlerimin tesiri olur muydu ki?
"Aç bir hayalet gibi dolanmamı sağladığı için istikametimin yönünü değiştirsem bile merhametsizce aynı yönde kendimi buluyordum"...Bu cümleler vasatlığıma mı işaret ediyordu yoksa etkileyici bir başlangıç mı yapıyordum hikayemi aktarmak konusunda, karar veremiyordum..
Başarısız, beyhude ve hakikati yeterince cezbedici şekilde anlatamadığım giriş cümlem yerine ortasından mı başlasam hikayemi aktarmaya acaba?
"Kayıtsızca sergilediği tüm davranışların karşısında nefes almak kadar zahmetsizce kırdığı, biçtiği, ezdiği tüm sözlerine rağmen tek bir mücadele belirtisi bile gösterememiştim"....Çaresizliği temsil eden bu cümle yeterli etkiyi sağlayabilir miydi ki?
Belki de hiç zahmet etmemeliydim..Müstesna kişilikleri anlatacak masalsı, şiirsel cümlelerim yoktu, kabul etmeliydim, yetersizdim...Güzel, nihai, ölçülü, keskin bir ahenk içinde kapanış cümlemi ben de kurmak isterdim... Ne Mrs Dalloway'in;
"Çiçekleri kendisinin alacağını söyledi" gibi harika bir giriş cümlem vardı ne de 2. Richard'ın;
"İnsanların yüreğine doldurur aklını gösterişle, kibirle. O incecik etten zırhın asla delinmeyeceğini düşünmesine, derken gelir ölüm küçücük bir iğneyle yıkar kalesinin duvarlarını" gibi tokat niyetinde anlatma kabiliyetim..
Hikayelerin hep giriş cümlelerini sevmişimdir..Bu hikayemin de giriş cümlesi şöyleydi;
"Herkesin hikayesi bana o zamanlar sevimli bir narenciye bahçesini anımsatıyordu"