Bir rüya gördüm…
iki tane sandalyenin zor sığdığı ufak bir balkonda oturuyorum…güneşten hoşlanmıyor olmama rağmen, omuzlarıma ve enseme temas etmesinden rahatsızlık duymadığım bir öğlen vaktindeyim. banyodan yeni çıkmış ıslak saçlarını omuzlarıma değdirip gülümsüyorsun. içimde anlam veremediğim bir tedirginlikle sana bakıyorum. hareket etmeye çalışıyorum, havluyla saçlarını kurulamak istiyorum ama kaskatı kesilmiş kıpırdayamıyorum. dökülen saçlarını avucunda toparlayıp balkondan aşağı bırakıyorsun..gökyüzüne süzülen siyah yumağa bakıyorum…bakakalıyorum.
bir rüya gördüm...
yeni yapılmış asfalt bir yoldan geçiyoruz..zeminin sıcaklığı arabanın açık camından yüzüme vuruyor. yanımda kim var bilmiyorum, yüzü net değil ama iyi hissediyorum. elimi camdan dışarı çıkarıp rüzgarı hissederken ona dönüp ‘seni tanımıyorum ama benimle hep gurur duy istiyorum’ diyorum. ve o bir şarkı mırıldanıyor. uyandığımda hiçbir zaman hangi şarkı olduğunu hatırlayamadığım bir şarkı.
bir rüya gördüm….
içimde öldürdüğüm binlerce ‘ben’ karşımda…kimisi ona daha fazla acımamı, kimisi onu unuttuğumu, kimisi nezaman onun için yas tutacağımı söyleyip duruyorlar. hepsi aynı anda konuşup, aynı anda susup, aynı anda gülüyorlar ve ben sadece korkuyorum.
bir rüya gördüm…
henüz kaşlarımı almadığım ortaokul yıllarındayım. eski evimizin mutfağında annemle oturuyorum…matematik sınavından zayıf aldığım için ağlıyorum, içli içli ağlıyorum…önüme ayva tatlısı koyan annem gülümseyip kısık sesle 'baban gelmeden hepsini ye’ diyor ve ben burnumu çeke çeke tüm ayva tatlısını yiyorum.
bir rüyadan uyandım…
günlerdir evden çıkmadım, günlerce koltuğun köşesine iliştim, camdan dışarı baktım, hareketlerim belirli bir düstura sahipti, bilincim açık sanki etrafımda soyut ne varsa avucumda tutuyor gibiydim. koşulsuz sevgi ve iyi dilekleri çaya banıp yedim, kıyafetlerimi değiştirmedim, tefekküre dalıp olmayacaklardan medet ummadım. uyanmak istemediğim tüm rüyalaradan uyandım. kalbim ne kırıktı, ne kanter içindeydim, ne çığlık attım ne de anlamlara bakmak için sözlük karıştırdım…iradem, gerçeklere inancım kadar soğuk ve hacimliydi..yine de mırıldandığın şarkıyı bilmek isterdim, benimle gurur duymasan da olurdu.
1 yorum:
Her geçen gün daha da vurucu oluyor yazılar, ama korkarım ki her geçen gün sen biraz daha düşüyorsun. Yazmak yapıyorsa sana bunu; yazma. İyileştirmiyorsa, yazma.
Yorum Gönder