5 Ocak 2021 Salı


 Rotası hakkında pek de bilgi sahibi olmadığım bir yola giriyormuşum gibi hissediyorum. Boynuma bağladığım kurdelenin zaman zaman sıkıştırması zaman zaman rüzgarla beraber uçuşmasının ihtişamını izliyorum.


  Debeleniyor muyum?

Adil olmayan tüm soruları, belirgin bir hastalık gibi kendime soruyor olmam tabiatımın felakete doğru sürüklenmesine alışkın olmamla eşdeğerdedir belki de. Biçimsiz cümleler, fonksiyonsuz çözümler, şefkatli, uyku öncesi öpücük gibi kurgusal romantizmler zihnimin ham ve dağınık kısmından çıkıp, kahvaltı masasında yada bir filmin tam ortasında beliriveriyor çoğu zaman.


  Hak ediyor muyum?

Mücadele belirtisi bile göremediğim için kibar bir kayıtsızlığa düştüğümü itiraf edebiliyorum artık.


  Tahammülsüz müyüm?

Yaşamın tahrik edici doğasını eşit parçalara bölüp her gün kendime makul nasihatlar veriyorum.


  Sevgisiz miyim?

Kayıplarımı, kan kaybedişlerimi çöpe atıp, bir zamanlar öptüğüm dudakların sıcaklığını temmuz sıcaklığına tercih ediyorum.


  Öfkem sıkıntıya mı dönüşüyor?

Cömertçe kullandığım anlayışımı rafa kaldırıyorum, onun yerine güzel yemekler yiyorum, bazen baş ağrıtan bazen de harika şaraplar içiyorum.


  İhtiyaçlarım dışındaki hiçbir şeye ilgi duymuyorum diye kendime kızgın mıyım?

Merhametsizce gelmiyor eskisi gibi düşüncelerimin anlaşılmayacağından duyduğum korku. Sahne ışıklarını arayan eski bir tiyatro oyuncusu gibi melankoliyi arzu nesnesi haline dönüştürmeye gerek duymuyorum.


yalnız mıyım?

...




Hiç yorum yok: